İNSAN HAKLARI TAZMİNAT KOMİSYONU
(6384 SAYILI KANUN İLE KURULAN)
Son yıllarda hızla sürdürülen yargı reformu çalışmalarına rağmen çeşitli sebeplerle yargılama süreleri bazen uzayabilmekte ve makul sürelerin dışına taşabilmektedir. Yargı sistemimize ilişkin bu sorundan dolayı, tarafı oldukları davalar makul sürede sonuçlanmayan kişiler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) adil yargılanmaya ilişkin 6 ncı maddesinin ihlal edildiğini iddia etmektedirler. Bu başvurulardan dolayı AİHM tarafından Ülkemiz aleyhine verilmiş bulunan çok sayıda ihlal kararı bulunmaktadır. Öte yandan bu şikâyetler kapsamında halen AİHM önünde görüşülmeyi bekleyen dosyaların da var olduğu bilinmektedir.
AİHM, 20 Mart 2012 tarihli Ümmühan KAPLAN-Türkiye (24240/07) davasında; hâlihazırda kendi önünde derdest olan ve Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkının tanındığı 23 Eylül 2012 tarihinden önce kaydedilmiş olan uzun yargılama şikâyetine yönelik başvurular hakkında, Türkiye'de yeterli ve uygun tazmin sunan etkili bir iç hukuk yolunun ihdas edilmesi gerekliliğine karar vermiştir. Gerek bu kararın bir sonucu olarak gerekse de Ülkemizin AİHM önündeki ve uluslararası platformdaki olumsuz görünümünün düzeltilmesi yönünde sürdürülen çalışmalar kapsamında, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Yapılmış Olan Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle Çözümüne Dair Kanun Tasarısı” hazırlanmış ve 9 Ocak 2013 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yasalaşmış, 19 Ocak 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yine, Ülkemizde davaları makul sürede sonuçlandırılamayan yada mahkeme kararlarının icrasına yönelik hak ihlali iddiasında olan kişiler, 23 Eylül 2012 tarihinden sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapmadan önce, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun gereğince, Anayasa Mahkemesine (AYM) başvurmak zorundadır. Bu durum AYM'de ciddi bir iş yükü oluşturmuştur.
Anayasa Mahkemesi yargılamaların makul sürede sonuçlandırılamaması ve mahkeme kararlarının icrasına yönelik hak ihlali iddiasıyla yapılan bireysel başvuruların bir kısmını karara bağlamış olmakla birlikte, yapılan bireysel başvuruların yoğunluğu ve diğer ihlal alanlarına ilişkin mevcut başvurular nedeniyle, daha etkin ve hızlı karar alınabilmesi amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda, 31/07/2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 7145 sayılı Yasanın 20. maddesi ile 6384 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 2 ile; Kanunun (6384 sayılı) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında olup, (makul sürede yargılanma hakkı şikâyetleri ile mahkeme kararlarının geç icrası/ eksik icrası veya hiç icra edilmemesi şikayetleri) münhasıran, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla, AYM'de derdest olan bireysel başvuruların, Komisyon tarafından incelenmesi kararlaştırılmıştır.
Başvuru Süresi
Kanunun 10 uncu maddesinde, Komisyona müracaatın şekli ve süresine ilişkin 5 inci maddesinin Kanunun yayımından 1 ay sonra yürürlüğe gireceği belirtilmiştir. Dolayısıyla Komisyon 19 Şubat 2013 tarihinden itibaren başvuruları kabul etmeye başlamıştır.
Komisyona müracaat için Kanun’da üç ayrı süre öngörülmüştür.
A) AİHM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
a) 6 Aylık Süre: Kanun’un müracaatın şekli ve süresini düzenleyen 5 nci maddesinin yürürlüğe girdiği (19/02/2013) veya Bakanlar Kurulu Kararlarının Resmi Gazetede yayımlandığı tarihlerden (16 Mart 2014 ve 09 Mart 2016) itibaren işlemeye başlayan süredir.
b) 1 Aylık Süre: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince, iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması gerekçesine dayanan kabul edilemezlik kararının tarafa tebliğinden itibaren işlemeye başlayan süredir.
B) AYM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
c) 3 Aylık Süre: 7145 sayılı Yasanın 20. maddesi ile 6384 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 2 nin yürürlüğe girdiği tarihten (31/07/2018) sonra, Anayasa Mahkemesince, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilecek kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren işlemeye başlayan süredir.
Başvuru Nedenleri
A) AİHM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
Bu Kanun ile, 23 Mart 2013 tarihinden önce,
-yargılamalarının makul sürede sonuçlandırılmadığı veya
-mahkeme kararlarının geç ya da eksik icra edildiği veya hiç icra edilmediği
iddiasıyla AİHM'e başvuran vatandaşlarımızın, AİHM tarafından, Komisyonumuza başvurulması gerektiğinden bahisle iç hukuk yollarının tüketilmemesi gerekçesiyle verilecek kabuledilmezlik kararı üzerine, varsa mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik, Komisyona başvuru imkanı getirilmiştir.
Ayrıca 16/03/2014 tarih ve 2014/5917 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;
a) 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununa göre yapılan kamulaştırma veya irtifak hakkı tesislerinde uzun yargılama ve enflasyonun etkisiyle kamulaştırma veya irtifak hakkı bedelindeki değer kaybının telafi edilmediği,
b) Ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutuklulara uygulanan disiplin yaptırımlarına karşı başvurulan ve 16/5/2001 tarihli ve 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanununa göre incelenen itirazlarda savunma hakkının kısıtlandığı,
c) Ceza infaz kurumlarında Türkçe dışında dil kullanıldığı gerekçesiyle haberleşme hakkının ihlal edildiği,
ç) Ceza infaz kurumlarında Türkçe dışında yazılan mektup ve benzeri iletilerin kurum idaresi tarafından alınmadığı veya gönderilemediği gerekçesiyle haberleşme hakkının ihlal edildiği,
d) Ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların yararlanmak istedikleri süreli ve süresiz yayınların değişik gerekçelerle engellendiği,
Yine 09/03/2016 tarih ve 2016/8509 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile;
a) Orman olduğu gerekçesiyle veya 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması nedenlerine bağlı olarak tapu kaydının iptal edilmesi veya kadastro tespiti ya da orman kadastrosu sonucu tapulu taşınmazın ormanlık alanda olduğunun tespit edilmesi üzerine mülkiyet hakkının ihlal edildiği,
b) Kıyı - kenar çizgisi içerisinde kaldığı gerekçesiyle tapu kaydının iptal edilmesi üzerine mülkiyet hakkının ihlal edildiği,
c) Taşınmazın imar planında kamu hizmetine tahsis edilmesi üzerine mülkiyet hakkının ihlal edildiği,
ç) Ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlülere verilen disiplin yaptırımları üzerine özel ve aile hayatına saygı hakkının,
d) Ceza infaz kurumlarında Türkçe yazılan mektup veya benzer iletilerin ceza infaz kurumu idaresi tarafından alınmaması veya gönderilmemesi üzerine özel ve aile hayatına saygı hakkının, ihlal edildiği iddialarına ilişkin başvurular, Komisyonumuzun görev alanına eklenmiştir.
B) AYM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
6384 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 2 ile; yürürlülük tarihi itibariyle (31/07/2018), Anayasa Mahkemesinde mevcut bulunan ve Kanunun (6384 sayılı) 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında, makul sürede yargılanma hakkı ihlali şikâyetleri ile mahkeme kararlarının geç icrası/ eksik icrası veya hiç icra edilmemesi şikayetlerine ilişkin, ihlal başvuruları Komisyonumuzun görev alanına eklenmiştir.
Müracaat Şekli
A) AİHM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
Komisyona müracaat, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru tarihini ve numarasını gösteren resmi kayıt kabul mektubu, başvuru formu ve diğer ilgili bilgi ve belgelerle birlikte, müracaat edenin kimlik bilgilerini içeren imzalı bir dilekçeyle yapılır.
6384 sayılı Kanunun 5. maddesi ile 16/03/2014 tarihli ve 09/03/2016 tarihli Bakanlar Kurulu Kararlarının yürürlülük tarihinden itibaren altı ay içinde Komisyona müracaat imkanın tanınmış ve bu süreler dolmuştur.
Bu süre içinde müracaatta bulunmayanlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmemiş olması gerekçesine dayanan kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren bir ay içinde Komisyona müracaat edebileceklerdir.
B) AYM'ye Yapılmış Başvurular Yönünden
Komisyona müracaat, müracaat edenin kimlik bilgileri ile Anayasa Mahkemesine başvuru tarihi ve numarasını içeren imzalı bir dilekçeyle yapılacaktır. Ayrıca dilekçeye, Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruya ilişkin form, kabul edilemezlik kararı ve bu kararın tebliğine dair belge ile ihlal iddiasına ilişkin diğer bilgi ve belgelerin eklenmesi gerekmektedir.
7145 sayılı Kanun ile 6384 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 2'nin yürürlüğe girdiği 31/07/2018 tarihi itibarıyla, Anayasa Mahkemesinde derdest bireysel başvurusu olan başvurucular, (01/08/2018 tarihinden sonra Anayasa Mahkemesine başvurulması gerekir) başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde, Komisyona müracaat edebileceklerdir.
Gerek AİHM'e yapılmış başvurular gerekse AYM'ye yapılmış başvurular için, müracaatın Cumhuriyet Başsavcılıkları aracılığıyla da yapılması mümkündür. Cumhuriyet Başsavcılığı, müracaat evrakını derhal Komisyona gönderir. Bu durumda Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan müracaat tarihi esas alınacaktır.
Komisyonun Çalışma Kapsamı
Komisyon, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde yer alan adil yargılanma hakkı kapsamındaki uzun yargılanma veya mahkeme kararlarının geç icrası/hiç icra edilmemesi ile ilgili şikâyetleri incelemekte iken, 6384 sayılı Kanunun 2. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokoller kapsamında korunan haklara ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda Ülkemiz aleyhine verilen ihlal kararlarının yoğunluğu dikkate alınmak suretiyle, Adalet Bakanlığınca teklif edilecek diğer ihlal alanları bakımından da Bakanlar Kurulu kararıyla bu Kanun hükümleri uygulanabilir.” hükmü nedeniyle görev alanı iki defa genişletilmiştir.
Komisyonun adının, “Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Tazminat Komisyonu” olarak kullanılmasının ve yazışmalarının bu ad altında yapılmasının, görev alanlarına uygun ve doğru olacağı değerlendirilmiştir.
Daha sonra 7145 sayılı Kanun ile 6384 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 2 gereğince, Anayasa Mahkemesinde 31/07/2018 tarihi itibariyle derdest olan makul sürede yargılanma hakkı ihlali şikâyetleri ile mahkeme kararlarının geç icrası/ eksik icrası veya hiç icra edilmemesi şikayetlerine ilişkin bireysel başvuru dosyalarını inceleme görevi Komisyona verilmiştir.
Çalışma Usul ve Esasları
Bu Kanunla kurulan Komisyon, idari kurul şeklinde çalışmalarını yürütecektir. İnceleme süreci ve uygulayacağı usul idari nitelikte olup, kararları yargı denetimine tabi olacaktır.
Komisyonun Bakanlar Kurulu Kararı ve kanun değişikliği ile, AİHM'nin yerleşik içtihadına konu yapısal ve sistematik sorunlara dayalı başka konularda yapılan başvuruları da inceleyebilecektir. Komisyon; Adalet Bakanı tarafından atanan dört hâkim ile Hazine ve Maliye Bakanı tarafından atanacak bir kişi olmak üzere toplam beş kişiden oluşmaktadır.
Sekretarya hizmetleri Adalet Bakanlığı (Bakanlığımız) tarafından yürütülecek olan Komisyon, üyelerinin salt çoğunluğu ile toplanıp, toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar verecektir.
A) AİHM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
Komisyonun görev alanı, 23 Mart 2012 tarihinden önce AİHM'e yapılmış ve AİHM önünde derdest başvurularla sınırlı tutulmuştur. Diğer bir ifadeyle, bu tarihten sonra yapılmış olan başvurular için bu komisyon görevli değildir. Zira bu tarihten sonra Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu ile şikâyet yolu açılmıştır.
Komisyon, müracaatın esası hakkındaki kararını dokuz ay içinde, AİHM'in emsal kararlarını da gözetmek suretiyle gerekçeli olarak verecektir. Bu kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Komisyon aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesine (11. İdari Dava Dairesi) itiraz edilebilecektir. Komisyon kararını yerinde görmeyen Bölge İdare Mahkemesi, işin esası hakkında kesin olarak karar verebilecektir.
B) AYM'e Yapılmış Başvurular Yönünden
Komisyonun görev alanı, 01 Ağustos 2018 tarihinden önce AYM yapılmış ve AYM önünde derdest başvuruları kapsamaktadır. Diğer bir ifadeyle, bu tarihten sonra yapılmış olan başvurular için bu komisyon görevli değildir. Bu tarihten sonra, makul sürede yargılanma hakkı ihlali şikâyetleri ile mahkeme kararlarının geç icrası/ eksik icrası veya hiç icra edilmemesine ilişkin şikayetlerin, bireysel başvuru yolu ile, Anayasa Mahkemesine yapılması gerekmektedir.
Komisyon, müracaatın esası hakkındaki kararını onaltı ay içinde, AİHM ve AYM'nin emsal kararlarını da gözetmek suretiyle gerekçeli olarak verecektir. Bu kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde Komisyon aracılığıyla Ankara Bölge İdare Mahkemesine (11. İdari Dava Dairesi) itiraz edilebilecektir. Komisyon kararını yerinde görmeyen Bölge İdare Mahkemesi, işin esası hakkında kesin olarak karar verebilecektir.
Komisyonca, ödenmesine karar verilen tazminatlar, kararların kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde Adalet Bakanlığı tarafından ödenecektir.
Sonuç : Komisyonun çalışmaya başlamasıyla birlikte, vatandaşlarımızın bir an önce haklarına kavuşmaları ve Komisyonun görev alanlarına giren AİHM’e yapılmış yaklaşık 8000 başvurunun tazminat ödenmek suretiyle AİHM gündeminden düşürülmesi amaçlanmış ve gerçekleştirilmiştir. AİHM'de bekleyen dosya sayımız dikkate alındığında, oluşturulan Komisyonun, kurulduğu tarihteki dosyaların 1/2'sini sonuçlandırdığı açıktır.
Yine, 7145 sayılı Kanun ile 6384 sayılı Kanuna eklenen Geçici Madde 2 gereğince, Anayasa Mahkemesi ilk olarak 2014/13828 bireysel başvuru numaralı dosyada, 12/09/2018 tarihli kararında; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği yada mahkeme kararlarının icra edilmemesi ilişkin hak ihlali iddiasıyla Anayasa Mahkemesine yapılan ve münhasıran bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvuruların Komisyon tarafından inceleneceğini belirttikten sonra, Komisyonun, başvurucular için, ulaşılabilir olduğu sonucuna vardığını, başvurucuların ihlal iddiaları yönünden makul bir başarı şansı sunma kapasitesine sahip olduğu sonucuna ulaştığını ve potansiyel olarak yeterli giderim sağlama kapasitesine de sahip olduğu kanaatine ulaştığını belirterek; Komisyonu, ulaşılabilir etkili bir iç hukuk yolu olarak tanımlayarak, başvurunun başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar vererek, Komisyonumuza başvurulması gerektiğini belirtmiştir.
Anayasa Mahkemesinde bulunan yaklaşık 10.000 dosyanın Kanun kapsamına girdiği ve Komisyonumuzca inceleneceği, dolayısıyla AYM'de derdest dosya sayısı (01/08/2018 itibariyle) dikkate alındığında, Komisyonun, bu dosyaların 1/4'ünü sonuçlandıracağı anlaşılmaktadır.
Komisyon başkan ve üyeleri, AİHM kararları ve yerleşik içtihatları hakkında bilgi almak üzere Strasbourg'ta bulunan AİHM'e çalışma ziyaretleri gerçekleştirmektedirler.